28 Aralık 2014 Pazar

Türk Tarihinin İlk Donanmasını Oluşturan, İlk Türk Amirali Olarak Kabul Edilen ÇAKA BEY



          Çaka Bey Oğuz'ların Çavuldur boyuna mensup idi. Sultan Muhammed Alpaslan'ın 1071'de ki fethi sırasında Danişmend Gazi'nin kumandanı olarak Malatya civarında akınlar yaptı.
     
         Yaptığı akınların birinde Bizans İmparatoru  Aleksandros’a esir düştü ve İstanbul’a götürüldü. (1078) Bizans İmparatoru kısa zamanda Çaka Bey'deki Cevherin farkına vardı. Kendisine Bizans kumandanı olarak Selçuklulara karşı savaşmasını teklif etti. Çaka Bey;Aleksandros'un teklifine "kendi kanımdan ve dinimden olan Selçuklular ile savaşmak alçaklıktır." diye cevap verdi. Bu yüzden Aleksandros ölüp (1081 yılında) yerine oğlu I. Aleksios Komnenos geçinceye kadar esir hayatı yaşadı. I. Aleksios Komnenos tahta çıkmasıyla Çaka Bey'i saraydan uzaklaştırdı.

      Bizans sarayında 3 yıl esir hayatı yaşayan Çaka Bey Bizans'ın tüm zaaflarını bir bir kaydetti. 1. Kutulmuşoğlu Süleyman Şah (Anadolu Selçuklu Devleti kurucusu) ile Bizans arasındaki anlaşmaya göre Türklere bırakılan İzmir bölgesine gitti.Çaka Bey, İzmir’e gelir gelmez, Türkmen oymaklarından birçok yiğitleri başına topladı. Bu kuvvetlerle İzmir şehrine taarruz ederek burayı Rumların elinden almaya muvaffak oldu. Bu suretle İzmir’in ilk fatihi Türkmen beylerinden Çaka Bey oldu. Bizans’taki kargaşalıktan yararlanarak beyliğini ilân etti

      Çaka Bey, İzmir’e ve Ege Denizi adalarına sahip olmak için bir donanmaya ihtiyaç olduğunu hissetti. Bu sebeple İzmir limanında elde ettiği ustalar vasıtasıyla bir donanma meydana getirdi. Meydana getirdiği bu Türk Donanması ile Ege Denizi’ne açıldı. İlk defa Türk Bayrağını Akdeniz’de dalgalandıran deniz kahramanımız olma vasfını kazandı. Onun donanması kırk gemiden ibaretti, bu gemilerin üstü kapalı yapılmıştı.

     Çaka Bey'in komutasındaki ilk Türk Filosu (1090)'da Bizans Donanması'nı Sakız yakınlarındaki Koyun Adaları'nda mağlup etmiştir. Çaka Bey (1091)'de Sisam Ve Rodos Adaları'nı ele geçirmiştir. Bunun üzerine Bizans komutanı Ege hakimiyetini geri almak için yeni bir donanma hazırlatmıştır. Ancak bu donanma Çaka Bey'in ordusu ile çarpışmaya cesaret edememiş, Sakız Adası'na sığınmıştır. Çaka Bey Sakız Adası'nı kuşatmış fakat almaya muvaffak olamamıştır. 


Çaka Beyliği Sınırları
     Çaka Bey, bu zaferleri kazandıktan sonra kafasında büyük bir plan hazırladı. Çanakkale Boğazını geçerek Trakya’yı elde edecekti. Balkanlarda yaşayan Peçenek ve Hristiyan Oğuzlardan bir ordu vücuda getirerek İstanbul’u zaptetmeye karar verdi. Bu planını yerine getirmek için Balkanlardaki Peçeneklerle anlaştı. Peçenekler büyük bir ordu hazırlayıp İstanbul üzerine yürüyecekleri sırada Bizans İmparatoru bu tehlikeyi önlemek üzere aslı Türk olan Kumanlarla anlaştı. Onlara büyük vaadlerde bulundu. Bu iki Türk kuvveti, 29 Nisan 1091 tarihinde birbirlerine insafsızca saldırdılar. Kumanlar, Peçenek Türklerini katlettiler, evlerini yaktılar. Çaka Bey Peçeneklere yardıma yetişemeyince çocuklarına varıncaya kadar binlercesini kılıçtan geçirdiler. 

     1092 yılında Çaka Bey, Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıçaslan’la(
1. Kutulmuşoğlu Süleyman Şah'ın oğlu ) bir dostluk kurdu. O zamanlar Anadolu’nun en kuvvetli orduları Kılıçaslan’ın kumandasında bulunmaktaydi. İznik şehrini hükümet merkezi yapan I. Kılıçaslan, durmadan Bizanslıların şehirlerini zaptetmekteydi. Çaka Bey, Selçuklu Türkleri'yle dostluğunu kuvvetlendirmek için kız kardeşini I. Kılıçaslan’a vermek suretiyle akraba oldu.

     Çaka Bey, Çanakkale taraflarını da ele geçirdikten sonra, Edremit şehrini mülküne kattı. Onun, Balkanlardaki Peçenekleri teşkilatlandırması, Çanakkale’yi alarak Marmara’ya doğru ilerlemesi, Bizans İmparatorunu fena halde ürkütüyordu, Çaka Bey’i kuvvetle değil de hile ile yok etmeyi tasarladı. Bunu gerçekleştirmek için de Kılıçaslan’la bir anlaşma yaptı. Anlaşmaya göre Selçuklular, Çaka Bey’in Marmara’ya doğru ilerlemesine mani olacaklardı. 

     Çevrilen dolaptan haberi olmayan Çaka Bey, kuvvetleriyle durmadan Marmara sahillerinde ilerliyordu. Hatta Aydos’a kadar gelmişti, halbuki bu bölgeler Selçuklu Sultanlığı hakimiyetinde bulunuyordu. Çaka Bey, birden bire karşısında Selçuklu ordularını gördü, Çaka Bey, I. Kılıcaslan’la boy ölçüşemezdi. Bunun için Kılıçaslan’la bir müzakereye girişti. Çaka Bey’in, Selçukluların Bizanslılarla gizli bir anlaşma yaptıklarından haberi yoktu Serbestçe, akrabasının karargahına gitti. Çaka Bey, aynı zamanda Selçuklular için de artık bir tehlike olmuştu. Kendisine, Kılıçaslan’ın karargahında mükellef bir ziyafet verildi. Bu ziyafette yenilip içildiği esnada I. Kılıçaslan, birden bire kılıcını çekerek Çaka Bey’e hücum etti ve onu öldürdü. 


      Ne acıdır ki, "kardeşlerimin kanını akıtmak yerine ölmeyi tercih ederim" diyen Çaka Bey, bir Türk Hükümdarı tarafından alçakça bir şekilde öldürülmüştür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder