6 Şubat 2015 Cuma

Çöl Aslanı ÖMER MUHTAR

ÖMER MUHTAR
      Ömer Muhtar İslamın son zamanlarda yetişmiş en önemli devlet adamlarından biridir. Verdiği mücadeleden dolayı "Çöl Aslanı" lakabıyla tanınan Ömer Muhtar, Libya Devleti'nin manevi kurucusudur.

      Ömer Muhtar, 1862 yılında Libya'nın Defne bölgesinde dünyaya gelmiştir. Babası Muhtar; mertliği cesaretliğiyle güçlülüğü ile tanınmıştır.  1878 yılında Cağbub'daki İslami Bilimler Akademisi'nde öğrenim görmeye başlayan Ömer Muhtar bir yandan da marangozluk, ziraatcılık ve duvar ustalığı gibi sanat dallarıyla uğraşmıştır.

      Ömer Muhtar eğitimini tamamladıktan sonra Kasur ve Ayn Kalak zaviyesi şeyhliğini yürütmeye başladı. 1911 yılında İtalya'nın Libya'ya saldırması üzerine görevini bırakarak İtalyanlarla mücadeleye başladı. 1912 yılında Osmanlı Devleti Balkan Savaşı'nın başlaması üzerine İtalya ile Uşi antlaşması'nı imzaladı ve Libya'daki kuvvetlerini çekti. Libya halkının başına Senusi cemaatinden Seyyid eş Şerif es Senusi geçti.

       1. Dünya Savaşı başlaması üzerine Seyyid Ahmed, Mısır üzerinden İngiliz güçlerine saldırmaya karar verdi. Bu saldırı Mısır erzak yolunu tehlikeye düşürmekten başka hiçbir işe yaramadı. Seyyid Ahmed bu başarısız saldırıdan sonra komutanlıktan ayrıldı yerine Seyyid Muhammed İdris geçti.  Ancak Seyyid Muhammed İdris İtalyan saldırısı öncesi ülkeyi terk etti.  Bu dönemlerde İtalya'nın başına Benito Mussolini geçti. Mussolini Trablusgarp'taki bastırılmasını Büyük Roma'yı oluşturmak için büyük bir adım olarak görüyordu.

Ömer Muhtar'ın Faşist İtalyan kuvvetleri tarafından tutuklanması

      Seyyid Muhammed İdris'in ülkeyi terk etmesi üzerine Libya'da direnişin liderliğini Ömer Muhtar üstlendi. İlk işi kabileleri 100-200 yaya silahlı atlı ya da yaya olarak küçük gruplar halinde organize etti. Bu grupların en büyük özelliği çok hızlı ve seri bir şekilde İtalyan askerine baskınlar yapıp ardından izlerini kaybettirmeleriydi.  Ömer muhtar'ın elinde bulunan kuvvetler 1923-32 yılları arasına kadar yılda en az elliden fazla muharebe, iki yüzden fazla küçük çapta çatışma meydana geldi.

      Çarpışmaların şiddetlenmesi üzerine Ömer Muhtar ekonomik ve askeri destek bulabilmesi için Mısır'a kaçan İdris Senusi ile bir takım görüşmelerde bulundu. Ancak İdris Senusi, Mısır ve İtalyan Hükümetlerinin arasını bozmamak için yardım isteğini geri çevirdi. Ömer Muhtar, Mısır'da bulunduğu süre içinde İtalyan gizli servisi tarafından izlendi ve direnişe son vermesi kendisine birçok teklifte bulunuldu. Kendisine İtalyan gizli servisi tarafından; Köşkler, yalılar ve istediği kadar para teklifine karşı, hepsini elinin tersiyle hepsini geri çevirdi. Ömer Muhtar hedefinde sadece halkının bağımsızlığı yatıyordu. 

      Savaşın gittikçe uzaması, kıtlık ve katliamlar insanları zor durumda bırakıyordu.  Ayrıca İtalyanların bazı kabile reislerini vaatlerle kandırmasıyla çeşitli karışıklıklar yaşanıyordu. Hatta bazı kabile liderleri Ömer Muhtar'a İtalyanlara teslim olmasını ve bölgelerinden gitmesini istediklerini belirttiler.  Aksi halde Ömer Muhtar'la savaşacakları tehdidinde bulundular. Sorumluluğunun farkında olan Ömer Muhtar, tüm kabile şeyhlerini halkının hürriyetini kazanmak için birleşmeye çağırdı. Bunun üzerine kabile şeyhleri, Ömer Muhtar'ın kesin azim ve karalılık karşısında özür dilediler.

      Bunun ardından 1927 yılı Libya halkı için zafer dolu geçti. Bu mağlubiyetler üzerine Mussolini duruma el koyup, 10 Ocak 1930 tarihinde harekatın başına General Rodolfo Graziani'yi geçirdi. Graziani İtalyan hükümetinin emrinde çalışan yerli memur ve askerleri hainlikle suçladı ve görevden aldı. Tekkeleri kapattı. Ülkeyi abluka altına alarak toplama kamplarını genişletti. Bütün bu tedbirlerden sonra Müslümanlara karşı ard arda birçok baskın ve saldırılar düzenledi. 

      Baskınların sürmesine rağmen Ömer Muhtar hala karşı ataklarına devam ediyordu. 11 Nisan 1930 yılında El- Fediyye üzerinde büyük bir saldırı düzenleyen Ömer Muhtar'ın adamları, İtalyanları unutamayacakları bir hezimete uğrattı. 

      16 haziran 1930 tarihinde Graziani'nin başında bulunduğu 13.000 kişilik İtalyan kuvvetleri Ömer Muhtar'a saldırı düzenledi. Bu saldırıdan önceden haberi olan Ömer Muhtar birliğini küçük gruplara ayırdı. Fayed  bölgesine gelen İtalyan kuvvetleri hiç beklemedikleri bir anda saldırıya uğrayıp, çok büyük kayıplar verdiler. 

        Bu çarpışmalarda başarı elde edemeyen Graziani, Ömer Muhtar'ı durdurmak için, İtalyanların ulaşamadığı tek toprak parçası olan Kufra'yı 1931 yılının ocak ayında zapt etti. İtalyanların burada yaptığı katliam, işkence ve tecavüzler tarihin kara sayfalarındaki yerlerini aldılar.

      Bu katliamlar ve tecavüzlerden sonra Ömer Muhtar, yanında birkaç adamıyla, Hz. Muhammed (s.a.s.) 'in sahabelerinden Sidi Rafi'nin kabrini ziyaret etmek için İtalyanların elinde bulunan bölgeye girdi. Bunu öğrenen İtalyanlar bölgeye asker gönderdi.  Çetin bir mücadeleden sonra Ömer Muhtar İtalyanlar tarafından esir alındı. Ömer Muhtar, esir alındıktan sonra Bingazi'ye götürülüp İtalyan kumandan Graziani'nin karşısına çıkartıldı. 15 Eylül 1931 günü İtalyan sıkıyönetim mahkemesi tarafından göstermelik bir duruşmaya çıkarıldı. Mahkemeden idam kararı çıktı. 16 Eylül 1931 günü idam edildi. Kabri solukta bulunmaktadır.  


      Ömer Muhtar'ın son sözleri "Biz asla teslim olmayız. Ya kazanırız, ya ölürüz. Bizden sonraki nesillerle de savaşacaksınız. Bana gelince, ben cellâtlarımdan daha uzun yaşayacağım."  oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder